2/21/2008

Sensizliğin Sibiryası...



Hava soğuk... kar altında bir kış akşamı. Aklım buz tutmuş, kalbim bir Sibirya kaplanı... Dirençli bir ağrı yayıldı boynuma, yürüdüm durdum sokaklarda... Kim koydu içime bu hayvanı? Asyanın kuzeyinden uzanan bu mavi bu uzak sıra dağları? Bu derin gölleri ovaları?.. Kim yonttu bir aşkın son kalıntılarını?.. Göğsümde limitsiz bir yüzölçümü, kışlar çok uzun, yazların günü sayılı... Hava buz... aklım buz... kalbim buz... Dışımda bir güzel İstanbul, içimde sensizliğin Sibiryası...

2/21/2008

Sensizliğin Sibiryası...



Hava soğuk... kar altında bir kış akşamı. Aklım buz tutmuş, kalbim bir Sibirya kaplanı... Dirençli bir ağrı yayıldı boynuma, yürüdüm durdum sokaklarda... Kim koydu içime bu hayvanı? Asyanın kuzeyinden uzanan bu mavi bu uzak sıra dağları? Bu derin gölleri ovaları?.. Kim yonttu bir aşkın son kalıntılarını?.. Göğsümde limitsiz bir yüzölçümü, kışlar çok uzun, yazların günü sayılı... Hava buz... aklım buz... kalbim buz... Dışımda bir güzel İstanbul, içimde sensizliğin Sibiryası...