Dün kalbim yerinden oynadı, dün Orhan Pamuk Nobel-edebiyat ödülünü aldı. Dün Türkiye, dün türkçe ödül aldı. Bir takım politik yaklaşımlarla bu heyecanlı başarıyı gölgeleyenler ya hiç Orhan Pamuk okumadılar, yahut okuyup anlamadılar...
Bana Orhan Pamuk'u sevdiren kitap 'Yeni Hayat'dır ve bu kitap tıpkı roman kahramanı gibi benim için de yeni bir hayatın keşfine isabet eder... Romanın ilk satırları şöyle başlar...BİR GÜN BİR KİTAP OKUDUM VE BÜTÜN HAYATIM DEĞİŞTİ... Daha ilk satırlarda lirik dilin olağanüstülüğüne ve coşkusuna kapılıp öyle sürüklendim ki, bu kitap roman kahramanıyla beraber yaptığımız bir yolculuğa dönüştü. Benim gibi bir çoklarının hayatına farkındalık katmış diğer yapıtlarını da büyük bir heyecanla okudum... Gurur duyulacak bir ödül, haklı bir ödül, türk dilinin zenginliğine verilmiş bir ödül. Ama zaten Orhan Pamuk o ödülü benim için çoktaaaan almıştı... En sevdiğim kitabının beni vuran ve elimden bırakamamama neden olan (ve diğer kitaplarını okumama sebep) önsözüyle tekrar anıyorum... 'Resimli romanlardan, dizi filmlerden ve hızla geçen otobüslerin, trenlerin hızından çıkma benim hikayemde melek sözüyle her karşılaştığında, çok görmüş bir akılcılıkla gülümseyen, kendinden emin, şüpheci okur! Belki de benim tutkuma, öfkeme ve hikayeme kendini bütünüyle vermediğin için, şimdi bana hızla yaklaşmakta olan o an, bir gün sanki sana hiç yaklaşmayacakmış gibi, güvenle kitabı elinde tutuyorsun, ama benim gördüklerimi senin de bir gün görebileceğini aklından hiç çıkarma ve sakın kendini ölümsüz sanma. Kitaplar, mükemmel kitaplar, ölümsüzlerin işidir. Ben ve kahramanım ise fazla kusurlu, fazla eksikli olduğumuzu bildiğimiz için zaten ölümlüyüz... YENİ HAYAT/1994
Usta karikatürist, biricik DONQUICHOTTE, International sanatçı, Grafiğin prensi... Değerli arkadaş ERDOĞAN KARAYEL'in yorumuyla ORHAN PAMUK...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder